kasrıarifan turism



Tasavvufa Farklı Bir Bakış

Sufilik

Alperen GÜRBÜZER
Sufilik
Sufiliğin içi ilahi aşk, dışı güzel ahlakla süslenmeli..
Arifler; sufilik nedir sorusuna gel, gir, gör, tat ve anla diye cevap vermişler.. Tasavvuf kal değil, hal olduğunu beyan ederek İnsan ile Allah arasında perde olan unsurların şirk, nefs, riya, kibir ve haset vs.gibi hastalıkların olduğunun ikazını yaptılar ve nasıl mücadele edilebileceğinin reçetesini gösterdiler.
Malum olduğu üzere davet iki türlü ; birincisi kötülüğe çağrı, ikincisi hayra.. Evliya-i Kiram hep hayra davet eder, davete icabet edenler ebedi saadete, davete icabet etmeyenler ebedi felakete, tercih kula ait.

Asrı saadette bildiği ile amel edildiğinden kalp hastalığı denilen dert yoktu. Asr-ı Saadetten sonra bu alanı gönül dostları doldurdu.
Gül; sufinin ve aşkın mihrabı, Levlake, Levlak.. sırrının nakışı güftesi güldür.
Sevgiliyle irtibatımıza vesiledir gül. Sevgilide yaşama arzusunu, yüreğinde ise nübüvvet kokusunu hissettirir ve ebediyete kanatlanmak duygusu geliştirir iç dünyasında sufinin...
Sufi Gönül dostunun biat alarak dokundu eline, hatta Allah’ın ipine sarılır misali tutundu şeridine, sarığına , cübbesine..
Arşı Alayı tutan Melekler misali tutundu silsile-i şerife zincirine, o anda bir buket gül misali üzerine düşen Saadattın feyzini içine sindi ve böylece Allah ‘a tevbe etti, akitleşti sevgilinin dilinden ve elinden.

O Gönül dostu her an sufilerin yanıbaşında ervahı ile, sufi olan ancak anlar ervahının izinin izindeki titreşimi, gülü kokladıkça kalbi yumuşadığını, örtüsünün altında gölgelendikçe damarlarının kana kana ilahi nura büründüğünü yakinen idrak etti, idrak ettikçe gafletten uyanışa geçti.. Gülbahçesine bir gül demet arzusunu taşıdı sinesinde hep..

Eşiğinde basamak olma hasretini yaşadı ruhunda gerçek sufi.. Seyrine daldı sarığına ve hırkasına pervane misali, çorbasında lezzet olmayı diledi. Şöhretten uzak iki kaşı arasında içindeki tufanı yok edecek ışığı alabilmek uğruna neler feda etmez ki.. Sufi bildi ki onda var olmayı başarabilirsem sevgi deryasında Fenafiş-şeyh’den Rasul-i Kibriya’ya, ordanda Cemalulluh’a yol alacak.. Böylece can bedeni hayat bulur ebedü’l ebede kadar..
Her nevar ki onun sinesinde gizli, derdim var inlerim dedi Yunus gibi, derman bu inleme karşısında dile geldi: Oğul hizmet dedi. İşte sufilik bu.
Bişr-i Hafi; Böyle bir zamanda sufinin ganimeti insanların O’nu tanımaması, yerini yurdunu bilmemesidir diyor ve ilaveten; Hangi sufide dünya metaı sevgisi var, ona sufi demek doğru olmaz diye beyan buyuruyor.
İmamı Gazali de; ‘’Hakka süluk edenler ancak sufilerdir..ahlakları ahlakların en güzeli, en keskin akıllıların akılları bir araya gelse sufilerin siret ve ahlakından hayırlı bir hale muvaffak olamazlar.. Çünkü bütün hareketleri Nur-u Nübüvvetten müktesabdır ..’’ diye cümle aleme ilan ediyor.

Sufilik güzel olmasına güzel de birtakım kaide ve kurallara uymak kaydıyla...
Üç türlü sufiliğin olduğunu Gavs-ı Bilvanisi(k.s) bakın nasıl izah ediyor:
Birincisi; şeyh şeyhdir, müridde müriddir. Yani, sufi senede en az iki üç sefer mürşidini ziyaret etmeyi ihmal etmez.
İkincisi; Ne şeyh şeyhtir, ne şeyh müridin şeyhidir, ne de mürid müriddir Yani, mürid
tevbe edip evine döndükten sonra mürşidiyle irtibat kurmaz, ziyaret etmez. Zaten bir seneyi aştımı ne mürid ona mürid, nede o şeyh ona şeyh olur, aradaki cerayan kesilir böylece.
Üçüncüsü; Şeyh müride müriddir. Yani, şeyhin kiymetini bilmediğinden dolayı şeyh devamlı onlara hizmet eder böylece adeta mürid olur şeyh..
Hakiki sufiliğin şuuruna ermemiş olanlar genelde keşif keramet aramaktalar, oysa niyet Rıza-i Bari olmalı.
Sufi;
-Önünde kılavuz olan sultanının emirlerini yerine getirmeli,
-Sevmediği şeylerden uzak kalmalı,
-Gördüğü rüyaları ve halleri tabire kalkışmamalı ve bağlı olduğu Sultanına bildirmeli,
-Meclisinde sesini yükseltmemeli,
-Bir şey sorduğunda cevabına son derece dikkat kesilmeli,
-Sultanının sözlerini insanlara aktaracağı zaman anlayabilecekleri kadarını iletmeli,
-Huzurunda abdest almaktan imtina etmeli,
-Dualarına ortak etmeli vs. gibi bir dizi adaplara uymalı ki sufiliğin hakkı verilebilsin. Çünkü Saadatlar sıradan insan değil, onlar Allah nezdinde naz makamında olan Gönül Sultanlarıdır çünkü..
Şah-ı Nakşibend(k.s) Allahtan üç şey istedim;
-Birincisi Buharadaki kabristanda nekadar mevta varsa şefaatımla rahmetine nail olsunlar diledim,
-İkincisi kıyamete kadar bu kapının mürşidlerinin bulunmasını ve kıyamete kadar bu yolun devamını istedim.
-Üçüncüsü de hayatta vuslatı gerçekleştiremeyenlerin kabirde eksikliklerinin
tamamlanıp vuslata ermelerini diledim ve dileklerimin üçüde kabül olundu müjdesini veriyor sufilere.
İnsanlar malum olduğu üzere türlü türlü. Bunlar arasında sufiler; halleriyle dikkat çeker, fakihlerde; hararetli ve ateşli konuşmalarıyla, yani kalleriyle.. Bu yüzden sufilik kal değil hal dermişlerdir Hacegan Pir’leri.. Aynı zamanda Sufi gece ayık olan demektir. Çünkü teheccüd namazını kılanın yüzü aydınlık olacağının müjdesini veriyor peygamberimiz.
Sufi aynı zamanda;
-İmamlığa heveslenmeyen,
-Arkadaşı vefat edeceği zaman son yolculuğunda yalnız bırakmayan,
-Kardeşinin uykusunun kendisinin ibadetinden hayırlı olduğu zannında bulunan,
-Sufiye hizmetin Hakka hizmet olduğu şuurunda olan,
-Yalnız yememeye özen gösterip bereketlemeye talip olandır vs.
Velhasıl sufilik sevgilinin bakışlarındaki pırıltıdır.
nasihatler.net


  Ben Olamam Gavs'tan Ayrı
kasrıarifan turism NEZİR DERNEĞİ
markalife
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol